Seks yaşamlarımız kültürel ve toplumsal imgelerin, bir çifti bir araya getiren (ya da getirmeyen) “kimyanın” ve duyguların, iletişim yollarımızın, bireysel arzu ve önyargıların bir yansımasıdır. Dış kalıpları, ilkel ve çoğunlukla tamamen bilinçsiz güçler tarafından yönetilen en içteki kalıplarımızla karşı karşıya getirirler. Bu nedenler insanların konu üzerinde düşünmekten çekinmeleri için yeterlidir.
Aynı zamanda seks birçok çift için oldukça önemli bir alandır. Partnerler veya karı kocalar genellikle cinsel yaşamlarının, ilişkilerinin sağlığının önemli bir göstergesi olduğuna inanırlar. Seks tatmin ediciyse bu, ilişkilerinin işe yaradığı anlamına gelir, ancak değilse bu, ilişkinin sorunlu olduğu anlamına gelir (çiftler açısından yorumuna göre. Bu da bir mittir.)
Aynı zamanda, hayatlarının bu alanının gidişatında genellikle kendi rollerinin çoğunu kabul etmedikleri için kendilerini bir şeyleri değiştirme güçlerinden mahrum bırakırlar. Sıklıkla görülen bir inanç, seksin üzerinde çalışılacak bir şey olmadığıdır; bu, olup biteni fark etmediğiniz, olup bitenin önemini aramadığınız, bu süreçteki duygu ve duygulara dikkat etmediğiniz anlamına gelir. Cinsellik alanında konuşmuyorsanız, sınırlarınızı paylaşmıyorsanız veya bunlara saygı duymuyorsanız cinselliğin gelişiminden mahrum kalabilirsiniz. Peki cinsellik konusunda niçin konuşmayıp yüzeyin altına saklarız?
NEDEN ?
- Burası çok mahrem bir alan, dolayısıyla daha fazla hassasiyet anlamına geliyor.
- Cinselliğin ve cinsel kimliğin öz değer üzerinde büyük etkisi vardır.
- Sosyal tabular: Bu alanda kişisel zorluklar veya şüpheler hakkında konuşmak doğru değil,
- Baskı: Performans baskısı, partnerdeki tatmin eksikliği, öz değerin düşmesine vb. neden olabilir.
- Reddedilme korkusu: Eğer ona dürüstçe mücadele ettiğimi söylersem (örneğin), o zaman belki “daha iyi” birini bulabilir?
Eğer insanlar bu nedenlere rağmen bu konuyla ilgilenmek isterlerse ve bu konuda dürüstçe iletişim kurarlarsa, bu onları birbirlerine daha da yakınlaştırır.