Partnerinizin sevgisi gerçekten size mi yoksa yalnızca kendi yansımasına mı? Onun ilgisi samimiyet mi yoksa gizli narsisizmin ustaca saklanmış bir oyunu mu?
Narsisizm Nedir?
Narsistik Kişilik Bozukluğu temel olarak büyüklük duygusu (grandiosity), hayranlık ihtiyacı ve empati eksikliğiyle karakterize edilen süregelen bir kişilik örüntüsüdür.
Tanı ölçütlerine göre birey teşhis alabilmek için, aşağıdaki dokuz ölçütten en az beşini karşılamalıdır:
- - Kendi önemini abartma: Başarılarını ve yeteneklerini olduğundan fazla gösterir; yeterli başarısı olmadan üstün biri olarak tanınmayı bekler.
- - Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik veya kusursuz sevgi fantezileri ile meşgul olma.
- - Kendisinin “özel” ve eşi benzeri olmayan biri olduğuna inanma; yalnızca özel veya yüksek statüdeki kişilerce anlaşılabileceğini düşünme.
- - Aşırı hayranlık bekleme.
- - Hak duygusu: Kendine ayrıcalıklı muamele edilmesini bekleme.
- - Kendi çıkarı için başkalarını kullanma: Kişisel hedeflerine ulaşmak için insanları sömürme.
- - Empati eksikliği: Başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını tanıma veya önemsemede isteksizlik.
- - Başkalarını kıskanma veya başkalarının kendisini kıskandığına inanma.
- - Kibirli veya küçümseyici davranış ve tutumlar sergileme
Başlangıç Dönemi - İdealizasyon
Narsistik partnerler ilk etapta genellikle çok etkileyici görünebilirler. Aşırı ilgi ve iltifatın yanında çok kısa sürede büyük vaatler ve sürekli iletişim hali söz konusudur. Bu dönem genellikle bir bağımlılık hissi yaratabilir.
Orta Dönem – Değersizleştirme ve Kontrol
İlk dönemin bitmesiyle gerçek kimlik yavaşça açığa çıkar. Eleştirilerin artması ve empatinin azalmasıyla karakterize edilen bu dönem, bir imaj takıntısını ortaya çıkartır. Dışarıya karşı harika çift rolü devam eder ama özel hayat eleştirel ve mesafeli bir iletişimle doludur.
Bitiş Dönemi - Tükeniş
İlişkinin enerjisi düşer ama kopmak zorlaşır. Bu dönem bireyin narsistlik ilişki yapılanması sonucuyla kendine güveni zedeler. “Onsuz yaşayamam.” hissi oluşturur. Başta verilen sevgi ve değer artık çok seyrektir, yalnızca umut uyandırıcıdır. Bu durum bireyin kendi ihtiyaçlarını, arzularını ve isteklerini ikinci plana atmalarına sebep olabilir.
Her insan kendi hikâyesinin içinde yaralıdır. Narsistlik özellikler çoğu zaman geçmişte karşılanmamış sevgi, değersizlik hissi ve güven eksikliği gibi derin köklerden beslenir. Bu yaşatılan acının mazereti değil ancak anlamanın bir yolu olabilir. Kendi sınırlarımızı korumak, benlik algısı oluşturmak ve gerektiğinde uzaklaşmak sağlıklı bir ilişkinin temelidir. Unutulmamalıdır ki narsisizm patolojik bir olgu olduğundan eğitimli profesyoneller tarafından tanımlanması daha doğrudur.
👉 Şimdi Randevu Alın