Rüya, ‘uykuda görülen şey’ anlamına gelmektedir. Uykunun REM ve NREM evrelerinde gece boyunca rüya görülebilmektedir. Rüyaları ruh dünyasından gelen uyarıcılara karşı yapılan bir tepki olarak kabul ettiğimizde uykunun devamlılığı için uyarmayı tesirsiz kılarlar. Bu sayede uykunun korunmasına ve sağlıklı hale gelmesine, dinlenmeye de yardımcı olurlar.
Freud’a kadar düşler ilahi bir güç tarafından, dışarıdan bir varlıktan, gelecekten haber veren şeklinde atfedilen bir konumdaydı. Doğu kültürlerinde rüyaların yorumlanması dini ve ahlaki kalıplara göre şekillenmekteydi. Sembollerle çevrili rüyalar Rüya tabircileri diye bilinen kişiler tarafından her sembolün belirli anlamına göre değerlendirilmekteydi.
Bu bakışa karşı çıkan ilk isimlerden biri Freud olmuştur. Aslında rüyayı gördükten sonra anlatımları ile yorum getirebilme üstünlüğü rüyayı gören kişiye aittir ve düşü görenin aklının ürünü olarak kabul edilir. Yani kişinin iç dünyasının malzemelerinden oluşan ve göreni ilgilendiren bir oluşumdur. Günlük yaşamda yaşanılan hazlar, zahmetler, sevinçler ve acılar yinelenmek yerine onlardan arınılır. Bu yönüyle kişiyi adeta başka dünyalara götüren bir zihin faaliyetidir. Çoğu zaman da insanların kendileri ve diğerleri hakkında farkında olmadıkları düşüncelerinin ve değerlerinin bir tezahürüdür. Bu nedenle ruhun en alt düzeyindeki akıldışı özelliklerini ve sırlarını ifade edebilirken aynı zamanda en yüce yönlerini de gösterebilmektedirler.
Sembollerle çevrili olduğu için birçok rüyanın gerçek anlamı gizlenmiş şekildedir, hiçbir zaman açık bir anlam taşımazlar. Bu yüzden analiz esnasında rüyaların anlamı ve amacını keşfetmek için düşü gören ile birlikte çalışılır.
Rüyaların içeriğine dair oluşumlar ise bir önceki gün gerçekleşen olayların etrafında örülür. Bunlara “günlük kalıntılar” adı verilir. Bu kalıntılar bilinçdışında etkilerini devam ettirdikleri için içeriğin bir parçası haline gelirler. Görülenlerin sınırsızlığı ise bilinci genişletir ve farkındalığı artırarak ruhsal anlamda yaşamaya ve öğrenmeye devam edilir.
Aslında rüyalar bilinçdışının işaretlerinin görüldüğü yerlerdir. Bunu Freud şöyle ifade etmiştir; “Düşlerin yorumu, ruhsal yaşamın bilinçdışının bilgisine götüren kral yoludur.”